Allen W. Dulles'ın kimlik kartı

Kaynak: Flickr aracılığıyla CIA.

Bu yazımda AFIO‘nun yayınladığı, The Intelligencer dergisinin 17. cildinin 2. sayısında, CIA‘in eski ve ilk sivil direktörü Allen Welsh Dulles’ın zamanında kendisi için aldığı notların gazeteci-yazar James Srodes tarafından derlendiği bir makalenin çevirisini sizlerle paylaşmak isterim.

Yalnızca casusluk ve istihbarat ile ilgili kalmayıp özel hayat ve iş hayatıyla ilgili de içinde kendinize göre bir şeyler bulabileceğiniz, kısa ve öz olmasıyla da eşsiz bir makale olduğunu düşünüyorum. Dulles’ın kendine aldığı notlar bakımından adeta Marcus Aurelius’un Kendime Düşünceler‘ini andırmıyor değil. Bazen en güzel fikirler başkaları için değil de kendiniz için yazdıklarınızdan çıkabiliyor.

Siber bağlamında ise siber uzaya hâkim olabilmek ve ona hükmedebilmek için eski kurtların deneyim ve bilgisinden faydalanılmasının şart olduğuna inanıyorum. Harekat güvenliği konusuna ilerleyen yazılarda daha detaylı değineceğim. Ancak şu bir gerçek ki: söz konusu ister bir APT, ister yasa dışı bir siber çete, ister kırmızı takım olsun, taarruzi faaliyetlerin çoğunun basit harekatsal hatalar sebebiyle olumsuz sonuçlanabildiğini görüyoruz. Bu sonuçlar, en hafif örtülü bir harekatın arkasındaki aktörlerin ifşa olmasıyla başlayıp, insanların ve ülkelerin hürriyetinin kısıtlanmasına (örn. hapis, diplomatik ve ticari yaptırımlar vs.) ya da en ağırı ölümlere kadar varabiliyor.

Aktivistler için gizlilik ipuçlarını ya da şunun bunun yazdığı OPSEC rehberlerini ezbere uygulamak bir marifet değildir ve sizi güvenli kılmaz; güvenlik bir duruştur, her an ve her yerdedir, anın şartlarına göre daima —hatta saniyeler içersinde— değişir, önemli olan bu değişimleri ve nerede ne adım atılması gerektiğini hissedebilmektir. Ve ustalık da bu noktadan sonra başlar. İşte bu yazıda da bir ustanın çaylak istihbaratçılara öğretirken aklında kalması için kendine aldığı notlar var. Sizlerden ricam bu satırları okurken, Dulles’ın tavsiyelerini ezberlemeyin, Dulles’ı anlamaya çalışın. Bu şekilde yaklaşırsanız Bruce Lee’nin de dediği üzere, su gibi olursunuz. İster 21. yüzyılda taarruzi bir siber harekatın parçası olun, ister 20. yüzyıl sonlarında Moskova sokaklarında KGB‘nin gözlerinden ırak —spoiler uyarısı, böyle bir şey neredeyse imkansızdır— bir sonraki detrapa doğru yol alın; ister polis, ister hırsız, ister isyancı bir gerilla, ister devletini seven bir asker olun; sizin için hiçbir şey fark etmez. Yer, zaman ve koşullar girdiğiniz kabın girintisi çıkıntısıdır.

Yanılmıyorsam bu yaptığım en uzun çeviri metni olsa gerek. Normalde işim çeviri değil, lisan bilgim elverdiğince ve dilim döndüğünce orijinal metni Türkçede anlaşılabilir kılmaya çalıştım. Sürçülisan ettiysem şimdiden affola. Eğer gözünüze çarpan ve sırıttığını düşündüğünüz yerler varsa, çeviri ve/veya yerelleştirme önerinizle beraber bana ulaştırırsanız —dilerseniz size de katkınızdan ötürü atıfta bulunarak— güncellemekten mutluluk duyarım. İletişim bilgilerim kişisel web sayfamda mevcut.

Neyse, lafı fazla uzatmadan sizi Srodes’in ön sözüyle Allen Dulles ile baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar dilerim.


Biyografi yazmanın gerçeklerinden biri de çalışmanızı yayınladıktan epey süre sonra karşınıza yeni ve değerli bilgilerin çıkmasının kaçınılmaz olmasıdır.

Allen W. Dulles, uzun süren bir gribin ardından günü Georgetown Üniversite Hastanesi’nde yaşamını kaybettiğinde, Que Sokağı’ndaki evi Teşkilat tarafından acele ile organize edilen ve içerisinde Richard Helms, James Angleton ve L.K. “Kırmızı” White’ın bulunduğu bir ekip ve beraberinde Dulles’ın komşusu Charles Murphy ve son olarak da kız kardeşi Eleanor Dulles tarafından metodik bir şekilde aranmış, hassas olduğu düşünülen belgeler büyük bir bölümü incelenmeksizin kutulanarak Teşkilat’ın arşivlerine kaldırılmıştı.

Dulles’ın hayatı ve kariyerini araştırırken bu kutular da Teşkilat’tan Bilgi Özgürlüğü Yasası kapsamında görmeyi talep ettiğim belgeler arasındaydı. O günlerde Teşkilat, kongrenin emretmesi sonucu Başkan John F. Kennedy suikasti soruşturmasıyla ilgili bütün teşkilatlar-arası dosyaları inceleyip redakte etmek ve yayınlamakla meşguldü. Fakat Direktör James Woolsey’in de teşviğiyle Dulles’ın ölürken elinde bulunan Que Sokağı belgeleri hariç, hemen hemen istediğim her şeyi alabilmiştim.

Birkaç sene evvel CIA‘in Bilgi Dairesi ve Gizlilik Koordinatörü’nden büyük bir dosya ve beraberinde bu dosyanın artık tasnif dışı olduğunu belirten bir mektup elime ulaşmıştı. Yakın zaman önce ise elimdeki Dulles dosya ve kitapları koleksiyonuyla beraber bazı diğer dosyaları; Lexington, Virginia’daki hem akademisyenlere hem de Virginia Askeri Enstitüsü öğrencilerine açık olan George C. Marshall kütüphanesine emanet etmek için paketliyordum. O sırada bütün bunlara daha yakından bakabilme fırsatım oldu.

Dulles, kronik gut, diyabet ve erken Alzheimer hastalığı başlangıcından muzdarip olmasına rağmen yaşamının son yıllarında birden fazla proje ile meşguldü. ‘de Teşkilat’tan ayrılmasından sonra, çoksatan The Craft of Intelligence‘dan casusluk kurgu ve efsanelerine kadar mesleği hakkında —hayalet yazarların da yardımıyla— birbiri ardına onlarca kitap yazmıştı. Aynı zamanda Teşkilat’ın hata ve eksik noktalarını eleştiren reform yanlısı makaleleri yorulmak bilmeksizin yalanladığı dergi makaleleri de yazıyordu.

Allen W. Dulles'ın portre fotoğrafı

Kaynak: Parade Dergisi, CIA dijital arşivi. © 1961 Yousuf Karsh.

Dulles’ın bana ulaşan özel dosyalarının birçoğu beklendiği gibi daha evvel yayınladığı işlerin taslak metinleriydi, bunların içersinde daha evvel hiç yayınlanmamış The Invisible War adında Komünist yıkıcılığını konu alan bir kitabın özeti de mevcuttu. Dulles’ın, Stratejik Hizmetler Dairesi — OSS harekatları sırasında Nazi Almanyası’na karşı kullandığı daha uzun dosyalar da vardı, yine bunların içerisinde Dulles’ın Wilhelmstrasse’deki efsanevi casusu Fritz Kolbe ya da diğer adıyla George Wood tarafından sağlanan dosyalardan çıkardığı 100-sayfalık bir Alman Kişilik Tipleri listesi de mevcuttu. Dulles, ayrıca Küba Harekatı —bugünkü bildiğimiz adıyla Domuzlar Körfezi Çıkarması— başlıklı Teşkilat’ın Çalışma Grubu değerlendirmelerini içeren, ikisi de tarihli olmak üzere biri Başkan Dwight Eisenhower öteki de Başkan John Kennedy için özel hazırlanmış bir çift evrağı da elinde bulunduruyordu. Başka bir tarihçi bu iki evraktaki tutumları birbirleriyle kıyaslayarak güzel bir işe imza atmak isteyebilir.

Bir de bunca yığının arasında, İstihbarat İşinin Bazı Esasları başlıklı, Dulles’ın kişisel daktilosu ile tek satır aralıklı olarak yazılmış 8 tane sayfa bulunuyordu. Bu sayfalarda Dulles’a göre zanaatinin özünü anlatan yetmiş üç tane ilke yer alıyordu. Yazının üslubu sanki Dulles mesleğe yeni başlayan memurlara verdiği gayriresmi eğitimlerde kullanmak üzere bir kenara notlar almışçasına özensizdi ve hatta konuşma diliyle yazılmıştı. Dulles’ın Esasları zanaatin ufak görevlerinden tutun da güvenliğin daha geniş açıdan felsefesine, ajan seçimine ve kişisel disipline kadar birçok konuya kadar uzanıyor. Onun ilkeleri bugün dahi hiç de eskimişe benzemiyor.

İstihbarat İşinin Bazı Esasları

Bir erkek veya kadının uğraştığımız bu tür bir işe getirebileceği en büyük silah sağduyudur. Aşağıdaki notlar uygulanabilir birazcık sağduyu olmayı amaçlamaktadır. Belli miktar deneyimin süzgecinden geçip, birtakım kural ve önerilere dönüşmüş basit sağduyu.

  1. Meslekte uğrunda gayret edilecek onlarca erdem vardır. Bunların en büyüğü güvenliktir. Geriye kalan her şey buna göre ayarlanmalıdır.
  2. Güvenlik yalnızca büyük risklerden kaçınmak değildir. Aynı zamanda güvenliğin gerektirdiği ve hatırlaması itina isteyen küçük şeyleri aksatmaksızın gündelik işleri yerine getirmektir. Küçük şeyler birçok yönden büyük şeylerden daha önemlidir. Birçok zaman sizi ele veren şeyler onlardır. Güvenlik, istikrarlı bir şekilde bu küçük şeylere dikkat etmektir, bu da alışkanlığı ve güvenlik odaklı kafa yapısını doğurur.
  3. Her ne kadar kimi zaman sıkıcı ve işe yaramaz gözükse de, günlük güvenlik rutinini yerine getirmeyen bir erkek veya kadın, herhangi bir durumda daha büyük şeyler ile karşı karşıya kaldığında gereken içgüdüsel tepkiyi vermekten yoksun kalacaktır.
  4. Birisi her ne kadar zeki olursa olsun, her ne kadar iyi niyetli olursa olsun, eğer güvenlikten yoksunsa eninde sonunda kaynaktan ziyade yük olacaktır.
  5. Her ne kadar olduğunuzu iddia ettiğiniz kişi olmadığınız hakkında meraklı bir yabancının sağlam gözüken şüpheleri olduğunu düşünseniz de, asla itiraf etmeyin. Diğer rolünüzü oynamaya devam edin. İlginç bir şekilde insanlar hata yaptıklarını veya sizin birazcık değişik olduğunuzu düşüneceklerdir. Günün sonunda herkes istediğini düşünmekte özgürdür. Önemli olan ne itiraf ne de ima yoluyla onların gerçeği öğrenmemesini sağlamaktır.
  6. Güvenlik bir şeylerin peşinden gitmeden öylece durmak elbette değildir. Bir şeylerin peşinden gitmek ama emek harcayarak olası riskleri en aza indirmektir.
  7. Asıl işinize zarar verircesine sahte kimliğinize konsantre olmayın. Hiçbir zaman bir diğerine kendimizi fazla kaptırıp diğer ötekini unutmamalıyız.
  8. Hiçbir şeyi asla başıboş bırakmayın veya unutabileceğiniz yerlere koymayın. Bastırmadan hafifçe yazmayı öğrenin, alttaki boş kağıt çoğu zaman okunabilir durumdadır. Kurutma kağıdınızı dikkatli kullanın. Bir belgeyi yok etmeniz gerekiyorsa, tamamen yok edin. Yazılı materyalleri üzerinizde mümkün olduğunca az sayıda ve kısa süre için taşıyın. İsimleri ve adresleri asla apaçık anlaşılır şekilde üzerinizde bulundurmayın. Eğer onları o an aklınızda tutamıyorsanız, sadece sizin anlayabileceğiniz bir kodlama yöntemi ile yazıya dökün. Küçük kağıtları ve zarfları, veya kartvizitleri ve fotoğrafları birbirine ataşlayın, yoksa kaybolabilirler. Fakat bir görüşme yaptıktan sonra veya yapmadan önce hepsinin listesini hatırlamak için bir kenara yazın ve güvenli bir yere koyun, yoksa hafızanız sizi kandırabilir.
  9. Oyundaki en kötü alışkanlık dikkatsizliktir. Genellikle yapılan hataların telafisi yoktur.
  10. Bir sonraki kötü alışkanlık kibirdir. Sonuçları çokça ve zararlıdır.
  11. Ayrıca, kendini beğenmiş birisi asla öğrenmez. Ve her zaman öğrenecek yeni bir şeyler vardır.
  12. İçki doğal olarak tehlikelidir. Karşı cinse duyulan disipline edilmemiş çekim de öyle. İlki gevezeliğe iter, hakeza ikincisi de. Ayrıca görüşü bulanıklaştırır ve miskinliği arttırır. Bu iki şey de düşmana büyük silah sağlar.
  13. Birçok kez kanıtlanmıştır ki, özellikle seks ve iş birbirine karıştırılmaz.
  14. Bu meslekte saat yoktur. Yani ara verilmez. Yaşanır. Asla gard indirilmez. Her mekan yanlış bir iz bırakmaya elverişlidir (sosyal rastlantılar esnasında örneğin laf arasında bulunulan bir ima ya da öylesine söylenen bir söz). Yine her mekan bir şeyler öğrenmeye veya toplamaya da elverişlidir. …İşe yarar yeni birisiyle tanışmaya da.
  15. Saat yoktur‘un daha anlaşılır bir meali şudur: bu iş kesinlikle özel hayatın iş hayatından önce geldiği türden bir iş değildir.
  16. Ancak bu demek değildir ki kimse kendine vakit ayıramaz ya da tatile çıkamaz. Bunlar olmadan zaten iyi bir iş çıkarmak mümkün değildir. Eğer işe karşı iyi niyet ve istek varsa, iş ve istirahat işe zarar vermeden (olağanüstü durumlar hariç) beraber bir arada olabilir.
  17. Her avantajına rağmen, mesleğin başına gelen en büyük lanet şüphesiz telefondur. Sürekli dikkatsiz davranmaya fırsat oluşturur. Siz dikkatsiz kullanmasanız bile bir başkası kullanabilir, uyarın. Her daim konuşmalarınız dinleniyormuş prensibine göre, bir sonraki çağrı düşmana hat verebilirmiş gibi hareket edin. Hatta iyisi odanızda telefon bulundurmayın, bulunduracaksanız da bir kutunun yahut dolabın içinde bulundurun.
  18. Bazen çok olağanüstü durumlar sebebiyle bir iletişim kanalı olarak açık posta yolu kullanılabilir. Ancak bu çok olağanüstü durumlar oluşmadıkça ve başka hiçbir alternatif kalmadıkça bundan kaçınılmalıdır.
  19. Posta kullanıldığında, birden fazla posta kutusundan geçmek önerilir, yani şu ki sizin postalarınızı alıp başkalarına iletecek şahıslar olmalıdır. Ve tek işleri de bu olmalıdır. Yani gösterinin bir parçası olmamalıdırlar. Bu şahıslar sizinle ya da ajanlarınızla olan kişisel ilişkilerine göre seçilmelidir. Onlara yapacağınız açıklama duruma göre değişir, ancak elbette mektuplar görünüşte masum birer yazışma gibi görünmelidir. Asıl mesaj olacak şey bir cümle, işaret ya da yazının içersindeki gizli kodlamadır. Mektup alıcının sosyal geçmişine uygun bir şekilde hazırlanmalıdır. Bu sebeple gönderici, onlara yakın posta kutularının detaylarına sahip olmalıdır. Ama eğer, yalnızca bir imza ya da cümle mesajı iletmeye yeterliyse bir tebrik kartı da iş görecektir.
  20. Telefon ya da posta kullanıp risk alacağınıza bir günlük mesafeyi katedin. Eğer telefondan iletmek için önceden belirlenmiş bir mesajınız yoksa, yapacağınız görüşme hakkında düşünmeden numarayı çevirmeyin. Basit şeyleri dahi doğaçlamayın. Ancak çok özenli de gözükmeyin. Buradaki önemli kural, meslekle alakalı diğer her şeyde de olduğu gibi, doğal olmaktır.
  21. Eğer size ait olması muhtemel ya da bir başka hattı ankesörlü telefondan aradıysanız ve numaraya bakmak zorunda kaldıysanız, telefon rehberini numaranın bulunduğu sayfa açık şekilde bırakmayınız.
  22. Toplantılar ya da depo olarak kullanmak için güvenli ev seçerken, güvenli olduğundan emin olun. Eğer mümkünse başka evlere tepeden bakış açısı sunan yerlerden kaçının. Eğer öyleyse, ana giriş diğer evler tarafından da kullanılıyor olmalıdır. Şüpheli davranan hizmetçilerin olmadığından emin olun. Yine bu kişiler teşkilata bağlı kişilerin samimi arkadaşlıkları yoluyla ve sessizce seçilmelidir. Ve yine aynı şekilde onlara anlatılacak hikaye de duruma göre değişiklik gösterebilir. Onların gösteride hiçbir yeri olmamalıdır, ya da bu mümkün değilse eve yapılacak aramalar karanlık olduktan mümkün mertebe sonra yapılmalıdır.
  23. Her daim kendiniz olun. Kendinize oluşturduğunuz ortamda daima doğal davranın. Bu, özellikle yeni insanlara tanışırken veya iş için seyahat ederken ya da iş esnasında restoranlarda ya da umumi alanlardayken çok daha önemlidir. Trenlerde ya da restoranlarda insanların yakınlarındakini incelemek için bolca vakti olur. Sakin bir insan çok az dikkat çeker. Asla bir olaydan sonra kendinizi fazla sıkmayın. Çünkü gündelik hayatınızda da böyle yapmazdınız. İşinize son derece doğal ve normalmiş gibi yaklaşın.
  24. İş esnasında diğer insanlara mümkün olduğunca az bakın ve sallanmayın. Bu sayede dikkat çekmeden devam etme şansınız olacaktır. Bakış bakışı çeker.
  25. Göze batacak ya da sizi diğerlerinden ayırt ettirecek şekilde giyinmeyin.
  26. Ortalıkta durmayın. Ayrıca kendiniz dakik olduğunuz gibi münasebette bulunduğunuz kişilerin de dakik olduğundan emin olun. Özellikle buluşma umumi bir alandaysa, ortalıkta bekleyen birisi dikkat çekecektir. Fakat umuma açık bir alan değilse dahi zamanında varın ve diğerlerinin de zamanında varmasını sağlayın. Zamanından önce varmak da geç kalmak kadar rahatsızlık yaratacaktır.
  27. Eğer bir randevunuz varsa, öncelikle takip edilmediğinizden emin olun. Buluşacağınız kişiye de aynısını yapmasını söyleyin. Ancak abartılı bir şekilde davranmayın. İşinizle bağlantılı bir ev adresine taksiyle gitmeyin. Eğer kaçınılmazsa, bindiğiniz esnada gözlenmediğinizden emin olun. Veya farklı bir adres verin, mesela yakınlardaki bir kafe veya restoran gibi.
  28. Fark edileceğiniz yerlere seyahat etmekten kaçının. Eğer böyle seyahatler yapmak zorundaysanız, mümkün olduğunca az yapın ve kendinizi çevreye uydurup dikkat çekmemek için gerekli önlemleri alın.
  29. Zorlu randevularınızı mümkün olduğunca karanlıktan sonra yapın. Karanlığı lehinize kullanın. Eğer karanlıktan sonra yapamıyorsanız, insanların yarı uyanık olduğu ve olası tuhaf şeylere dikkat etmeyeceği sabahın çok erken saatlerinde yapın.
  30. Toplantılar ve sohbetler için restoranlar, kafeler ve barlardan kaçının. Ve en önemlisi, ilk teması asla bunlardan birinde yapmayın. Bırakın dışarıda olsun. Buluşacağınız kişilerin eşkalinden ve detayların bolluğundan yararların, bir ya da iki tane ayırt edici işaretiniz olsun. Yanlış bir kişiye söylendiğinde yersiz yere dikkat çekip ortalığı karıştırmayacak bir parolanız olsun.
  31. Eğer görüşmeler güvenli evde yapılamıyorsa, beraber taşrada bir gezmeye çıkın. Mezarlıklar, müzeler ve kiliseler akılda tutulması işe yarar yerlerdir.
  32. Yolculuk esnasında veya masada rastgele bulunan kişilerle konuşup konuşmama hususunda kendi muhakeme yetinizi kullanın. İşe yarar olabilir. Tam tersi de olabilir. Herhangi bir sonucu vesaire de olmayabilir. Ancak gerçek bir sohbete girmeden evvel düşünün, acaba sizi tanıyacak ve fark edecek kişiler arasına bu kişiyi de eklemek ileride başınızı ağrıtacak mı diye. Her zaman okuyacak bir şeyler taşıyın. Sizi yalnızca sıkılmaktan kurtarmakla kalmayıp, sohbetten kaçınmak istiyorsanız ya da utanç verici bir sohbeti yarıda kesmek istiyorsanız sizin için koruyucu bir kalkan görevi görecektir.
  33. Her daim insanlara kibar davranın ama abartmayın. Sizi tanıyan şu kişilere — otel ve restoran çalışanları, taksi şoförleri, tren görevlileri vs. kibar olun. Bir gün, işinize yarayabilirler. Onlara verdiğiniz bahşişlerde cömert davranın, ama yine abartmayarak. Bir başkasının verdiğinden biraz daha fazlası kadarını verin, altında bulunduğunuz sahte kimlik buna izin veriyorsa tabii. Ancak iş esnasındayken garsonlara, taksi sürücülerine vesaireye normal bahşiş verin. Onlara akıllarında kalmanızı sağlayacak ödül dahi olsa herhangi bir uyarıcı vermeyin. Mümkün olduğunca kısa, öz ve sıradan olun.
  34. Rahatlık ve öz güven hepimize kolayca gelmez. Çaba vererek geliştirilmesi gerekir. Yalnızca kendimize faydaları olmayıp, ayrıca idare ettiğimiz kişilerde de aynı duyguların oluşmasında yardımcı olurlar.
  35. Sizin aklıselim sahibi olduğunuza dair birisinin güvenini kazanmadıkça, onlarla çarpıcı ve dramatik şeyleri paylaşmayın.
  36. Eğer birisine yem atıyorsanız, onu istediğiniz yere yönlendirin; apaçık ortada olan fikri aklına sokun ve ihtimallerin ona gelmesini sağlayın. Gerekirse —ve büyük bir incelikle— varmasını istediğiniz ihtimallerle ilgili düşünce ve kuşkularınızı ifade edin. Şimdi birisi falan filan yapsaydı ne de iyi olurdu… Ama tabii, vs. vs. Ve her daim kendinize geri çekilebilecek kadar hareket alanı bırakın.
  37. Asla kimseye kesin gözüyle bakmayın. Çok nadiren, birisine şüphelenmeye dahi gerek yok fikriyle yaklaşın. Hatırlayın ki bizler ekmeğimizi başkalarını aldatarak kazanırız. Başkaları da bizleri aldatarak. Eğer başkaları insanlara kesin gözüyle bakmasaydı veya güvenmeseydi, hiçbir zaman sonuç alamazdık. Başkalarının da bizler gibi zeki insanları var, eğer onlar ele geçirilebiliyorsa bizler de ele geçirilebiliriz. O yüzden, şüpheci olun.
  38. En önemlisi, kendinizi kandırmayın. Sırf siz istiyorsunuz diye birisinin işe uygun ya da güvenilir olduğuna karar vermeyin. İnsanların hayatlarıyla uğraşıyorsunuz.
  39. Temas kurduğunuzda, elemanınıza güvenene kadar —hatta o zaman dahi— küçük ama istekli bir aracıymış rolünü oynayın. Arkanızda, adına konuştuğunuz ve sorumlu olduğunuz bir Onlar olsun. Eğer Onlar sertse, eğer Onlar işi yarıda kesmeye karar verirse, bu asla sizin suçunuz olmaz ve hatta siz de bu duruma üzülmüş gibi yapabilirsiniz. Onların her zaman güzel sonuçlara iştahı vardır ve Onlar bu sonuçları elde edene kadar para konusunda elleri sıkıdır. Sonuçlar geldiğinde ise; Onlar, her zaman tebrik ve teşvik mesajlarını iletirler.
  40. Yalnızca para için değil, inançları sebebiyle bu işi yapan ajanlar bulmaya çalışın. Ama unutmayın ki, sadece inanç karın doyurmaz. Eğer paraya ihtiyaçları varsa, verin. Ve yumuşak tüylü, bulutlarda yaşayan idealist tiplerden kaçının.
  41. Ajanlarınızın gerçek bir dostu olun. Unutmayın ki onun da insancıl bir yönü vardır, bu yüzden kişisel ilişkilerine ve ailelerine ilgi göstererek onu kendinize bağlayın. Ancak asla dostluğunuzun işe olan görev sorumluluğunuzun ötesine geçmesine izin vermeyin. Görev sorumluluğu, her zaman duygusal fikirlere karşı kurşungeçirmez olmalıdır. Aksi takdirde görüşünüz körelir, muhakeme yetiniz etkilenir ve işe karşı gönülsüz olursunuz; hatta çalışanlarınızı tehlikeye sokarsınız. Ayrıca ona olan düşkünlüğünüz sebebiyle onun başkalarını da tehlikeye sokmasına sebep olursunuz.
  42. Ajanlarınızın güvenini kazanın ancak karşılığında onlara gerekenden fazlasını vermeyin. İşi yarıda bırakabilir, sizinle tartışabilir ya da muhtelif sebeplerden ötürü onunla ilişiğinizi kesmeniz gerekebilir. Böyle bir durumda, o ne kadar az bilgi sahibiyse o kadar iyidir. Ve yine aynı şekilde, eğer düşman eline düşecek olursa, onu ihtiyacından fazla bilgi sahibi yapmak hem ona hem de işe haksızlıktır.
  43. Eğer ajanlarınız periyodik olarak işe ara verebiliyorlarsa, bu iyi bir şeydir. İstirahat zamanlarında bırakın kendini başka alanlarda ve başka şekillerde göstersin.
  44. Onlara en azından tekniğin esaslarını öğretin. İşi onların muhakemesine bırakıp geri çekilmeyin. En azından uzun bir süre kendi başlarına inisiyatif göstermemeleri hususunda ısrarcı olun, ancak sizin verdiğiniz talimatlara uymasını sağlayın. Onun inisiyatif yeteneği beklenmedik olaylar olduğunda sınanacaktır. Hata yaptığında düzgünce uyarın, doğrusunu yaptığında da övün.
  45. Eğer göreviniz öyle gerektiriyorsa, hem genel olarak hem de başkalarına karşı sert olmaktan korkmayın. Kendinize de aynı şekilde davranın. An geldiğinde sizin ya da başkalarının duyguları önemli değildir. İş, -yani size emanet kişilerin canları ve güvenliği- günün sonunda tek önemli olan şeydir.
  46. Kendinizin yapmaya hazır olmadığı bir şeyi başkalarının yapmasını bekleyemeyeceğinizi hatırlayın. Ancak diğer bir taraftan cesaretinizi göstermek için paldır küldür kendinizi ortaya atıp bütün her şeyi tehlikeye atmayın. Genellikle bir işi kendiniz yapmaktansa başkasının yapmasını istemek biraz daha ahlaki cesaret gerektirir. Ancak doğrusu buysa, yoldan şaşmayın.
  47. Eğer sizin için çok önemli ve teşkilata gerekli olan bir ajanınız varsa, bunu ona söylemeyin. Onu çok da küçümsemeden, —her ne kadar o ve onun ekibi ne kadar iyi iş çıkarsa da- gölgelerin içinde daha büyük işlerle uğraşan başka cepheler ve gruplar olduğunu, onların ise sadece bütün bu mozaiğin bir parçası olduğunu izah edin.
  48. Asla ajanınızın canını dişine takıp sizinle kaçmaya çalışmasına izin vermeyin. Eğer siz tek başınıza engel olamıyorsanız, her zaman korkunç Onlar olduğunu unutmayın.
  49. Ama eğer ajanınız ayağının bastığı yeri sizden daha iyi biliyorsa, daima onu dinlemeye hazır olun ve ona danışın. Asıl işin, içinde olan kişi muhakeme edebilen kişidir.
  50. Aynı şekilde, karargahtan aldığınız emirlerin yersiz olduğunu düşünüyorsanız bu emirlere karşı çıkmaktan korkmayın. Siz doğrusunu göstermek için oradasınız. Bu özellikle güvenlik ciddi anlamda tehdit altında olduğunda ve alınacak riskin gerçek bir avantaj sağlamayacağı durumlarda çok daha geçerlidir. Bu yüzden kim olursa olsun elinizdeki her şey ile mücadele edin.
  51. Eğer birden fazla ekibiniz varsa, ortak hareket zamanı gelmedikçe onları birbirinden ayrı tutun. Hatlarınızı birbirinden ayrı tutun ve mantık ve güvenlik sınırları içerisinde onları çoğaltmayı deneyin. Her birbirinden ayırma ve çoğaltma, bir olası kayıp durumunda tehlikeyi en aza indirir. Hatların çoğaltılması ayrıca her hattın birbirinden ayrı sınanabilmesini sağlar ki bu arzu edilen bir şeydir.
  52. Küçük ya da büyük fark etmez, detayları öğrenmeden hiçbir şeyi tamamen başlatmayın. İşinizi şansa bırakmayın. Ya da sadece kötü şansa.
  53. Kuryeleri kullanırken, ki kendileri güvenilir olsa da (yine burada kişisel dostluğa büyük bir rol düşüyor) onları taşıdıkları şeyin gerçek niteliği konusunda aydınlatmamak daha iyidir; ticari kaçakçılık bu bağlamda iyi bir bahane olabilir. Gizlilik için geçerli bir sebep olmasının yanı sıra, hem insanlarda bir heyecana sebep olur hem de ödeme yapılması için bir sebep ortaya koymuş olur. Daha da ötesi; kuryeyi, saklaması onun lehine olan bir durumun içersine sokmuş olur.
  54. Eğer gönderilecek fazla materyal yoksa ve sadece bir belge ya da mektup gönderecekseniz, buna kılıf uydurmak için göndereceğiniz şeyi, boyutu içindekilere göre fazlaca büyük bir tane kutunun içerisinde koyup sonrasında iyice paketlemek kafi olacaktır.
  55. Yapılacak yeni bir tertibatın malzemeleri şunlardır: saha ve elinizdeki unsurlar hakkında ciddice bir değerlendirme yapmak, bir ya da daha fazla kilit personel bulmak, olası rastlaşmalar için güvenli bir muhit, görüşmek için güvenli evler, posta kutuları, kuryeler, seyahatler için uygun sahte kimlik ve bahanelerin bulunması vs.; iş bölümü, hücrelere ayırma, unsurlar arasında oluşması muhtemel arkadaşlıkların yaratacağı başlıca tehlikenin farkında olmak (bu aşırı derecede önemlidir), tekrardan kaçınmak.
  56. Özel bir iş gerektirmedikçe hedeflenmesi gereken, bütün işi batırabilecek hızlıcana tek bir sonuç almaktansa, birbiri ardına büyüyerek gelen bir sonuçlar silsilesi başlatmaktır. Ve işin olup bitenleri gizli tutacak düzgün koruma mekanizmaları olduğundan, bu da nihayetinde keşif ile sonuçlanacaktır.
  57. Ciddi bir altyapı oluşturmak, hızlı harekete geçmekten çok daha önemlidir. Teşkilat, yalnızca halihazırda çalışan insanlardan meydana gelmemektedir, bunun yanı sıra gerek duyulabilecek yerlere yerleştirdiğiniz ve ihtiyaç halinde arayabileceğiniz potansiyel ajanlar da vardır.
  58. Teşkilatta nasılsa, şahısta da öyledir. Sahadaki ilk işi, kimliğini etkileyecek ön hazırlıklar dışında her şeyi unutmaktır. İnsanlar onu belli bir şekilde bir kere tanıdıktan sonra, işin yarısı bitmiştir. İnsanlar birçok şeyi oldukları gibi kabul ederler ve birisi hakkında kararlarını verdikten sonra çok zor fikirlerini değiştirirler. Ancak çok şaşırtıcı bir olay yaşamaları gerekir, sizin işiniz de böyle bir olayın olmasını engellemektir. Eğer olur da şüphelenirlerse, her şeyi bitti sayıp durumu kabullenmeyin. Kimliğinize geri dönün ve onu tekrar inşa edin. İlk başta onların biraz kafasını karıştıracaksınız, sonunda da ikna edeceksiniz.
  59. Seçeceğiniz kimlik yapmanız gereken işe bağlıdır. Aynı zamanda içerisinde bulunacağınız sosyal hayat da öyle. Sosyal olarak fazla ön planda olduğunuz bir hayat sürmeniz gerekebilir, arka planda kalmak da makuldür. Kendi yapmak istediğiniz şeyin, yapılması gereken şey olduğuna dair hüsnükuruntu yapmamak konusunda kendinizi eğitmelisiniz.
  60. Kimliğiniz ve sosyal davranışlarınız, doğal olarak geçmişinize ve karakterinize uygun olarak seçilmelidir. Her ikisinde de çok fazla kasılma olmamalıdır. Onları iyi kullanın. İnsanların kafasında adım adım ama kuvvetli bir izlenim bırakın. Sohbet esnasında adınız geçtiğinizde, gerçek işiniz dışında sizinle ilgili söyleyebilecekleri elle tutulur bir şey olsun.
  61. Yaşayacağınız yer biraz çetrefilli bir problemdir. Oteller nadiren tatmin edicidir. Her şeyin kontrolünüz altında olduğu size ait bir daire ise daha caziptir ve bir de evi paylaşabileceğiniz, bu işlerin içinde olmayan ketum bir ev arkadaşınız varsa çok daha iyidir. Eve geldiğinizde normal hayata geçip rahatlayabilirsiniz ve ayrıca o sizin için sahte kimliğinizle alakalı değerlendirebileceğiniz bir fırsat da oluşturacaktır. Tabii ki en çok hizmetçi seçerken dikkat edilmelidir. Ancak güvenilebilir bir hizmetçinin olması hiç olmamasından iyidir. Sizin yokluğunuzda insanlar evi aramak için ya da telefonu tamir etmek için vs. giremezler. Ve istenmeyen ziyaretçiler ya da telefonlarla uğraşmamak için evde olmak istemediğinizde, hizmetçiler bunu mümkün kılarlar.
  62. Eğer bir erkek evliyse, karısının varlığı avantaj ya da dezavantaj sağlayabilir. Bu tamamen işin ve karı-koca arasındaki ilişkinin doğasına bağlıdır.
  63. Bir koca, karısına ne yaptığını söylemeli midir? Bu iş alanındaki insanların ketumiyet ve muhakeme becerisine sahip olduğu kabul edilir. Eğer bir erkek, karısının güvenilir olduğunu düşünüyorsa, işin gizli kalması gereken detaylarını paylaşmadığı sürece tabii ki ona ne yaptığını söyleyebilir. Ciddi gerekçeler olmadıkça, her şeyi saklamak ne karı ne de koca için adil değildir. Karısının da doğal olarak tıpkı bir ajan gibi nasıl davranacağı konusunda bilgilendirilmesi gerekir.
  64. İşten uzak olduğunuzda ve tanıdıklarınızla konuşurken, asla çok bilmeyin. Çoğu zaman bir şeyler bildiğinizi göstermek isteyen gururunuzu bastırmak zorunda kalacaksınız. Bu, özellikle yanlış olduğunu bildiğiniz bir iddia ortaya atıldığında ya da olanlar gerçeğe uygun anlatılmadığında zor olacak.
  65. Çok bilmemek, hiç bilmemek demek değildir. Özel bir sebep olmadıkça, ne bir sersem ne de bir geveze olarak gözükmek iyi değildir. Bu size güvenilmesini zorlaştırır.
  66. Zekanızı gösterin, ancak işinizle alakalı konularda sessiz olun. Bırakın konuşmayı başkaları yapsın. Bazen iyi olan, iyi bir vatansever, aynı zamanda işe yarar herhangi bir bilgiyi de doğru kişilere varması umuduyla resmi kanallara ulaştırmaya can atan birisi olarak olan bitene ilgi göstermektir.
  67. Birisinin işe yarar bir bilgiye sahip olduğunu ya da bir başka şekilde işinize yarayabileceğini düşündüğünüzde, unutmayın ki övgü birçok kişi tarafından kabul edilecek bir şeydir. Dürüst bir övgü zor olduğunda, bir tutum dalkavukluk da aynı işi görecektir.
  68. İlkelerinizin sınırları içerisinde; herkese, her şey olun. Ancak ilkelerinize ihanet etmeyin. Oyununuzdaki en büyük güç sizsiniz. Sizin doğruluk anlayışınız, sizin hem kendiniz hem de başkaları için saygı anlayışınız. Ve sizin işiniz, koşulları niyetinize göre bükmektir, koşulların sizi bükmesi ya da kıvırması değil.
  69. İşinizde, her daim vicdanınızla uyum içerisinde olun. Düzenli aralıklarla kendinizi çapraz sorgudan geçirin. Asla elinizden gelenin daha iyisini yapamazsınız, yalnızca elinizden gelenin en iyisi kafidir. Ve unutmayın ki, yalnızca iş önemlidir — siz değil, iyi bir iş çıkarmaktan duyduğunuz memnuniyet dışında.
  70. Oynadığınız rol her ne kadar küçük olursa olsun, bu meslek var olan en güzel mesleklerden biridir. Sayısız insan bu işin içerisinde olabilmek için her şeyini verirdi. Bunu unutmayın ve size verilen ayrıcalığın kıymetini bilin. Başkaları ne yaparsa yapsın, üzerinize düşeni iyi yapın.
  71. Asla monotonlaşmayın. Ya da kürek çekmeyi bırakmayın. Her köşeyi döndüğünüzde yeni bir hat, her daim yapılabilecek yeni değişiklikler ve farklı seçenekler vardır. İş alışkanlarını değiştirmemek, dikkatsizlik ve tespit edilmeye yol açacaktır.
  72. Hiç değilse, düşmanı olduğundan büyük görün. Pek tabii, onları asla küçümsemeyin. Fakat bunun sizi germesine ya da güveninizi zedelemesine izin vermeyin. Telaşlanmayın ve bilin ki çalıştığınız, soğukkanlı olduğunuz ve kendinizi geri dönülmesi zor bir duruma sokmadığınız müddetçe, her daim ama her daim onların üstesinden gelebilirsiniz.
  73. Son olarak ve her şeyden evvel — GÜVENLİĞİ HATIRLAYIN.

Not: Yukarıda yazılanlar, merakla olsa dahi üstünkörü şöyle bir göz gezdirmek için değildir. Hepsi, ciddi bir dikkat ve en azından arada sırada tekrar incelenmeyi gerektirir. Ayrıca okuyan kişiye göre, satır aralarında bir yerlerde, o anki duruma direkt uygulanmaya müsait fikirler olabilir. Doğal olarak, bunların hemen uygulanması amaçlanmıştır.


Kaynakça

  1. Srodes, J. (). Allen Dulles’s 73 rules of spycraft. The Intelligencer, 17(2), 49–55. https://web.archive.org/web/0/http://www.oss.net/dynamaster/file_archive/100102/0a947a77d762061cc87ec541c2d2dcc7/2010-01-02%20Dulles%20on%20Tradecraft%20via%20Srodes.pdf