Uçuş esnasında bir Türk savaş pilotu

Kaynak: 1x aracılığıyla fighterpilot.

Dünyada koronavirüs salgını ve beraberinde yarattığı sağlıksal ve sosyoekonomik belirsizlikle mücadele ettiğimiz şu günlerde, eski A.B.D. Hava Kuvvetleri albay pilotu ve strateji uzmanı John Boyd’un hava muharebelerinde karşılaşacak belirsizliklerle mücadele için geliştirmiş olduğu ve rekabetin kaçınılmaz olduğu işletme, hukuki ihtilaf vb. alanlarda günümüzde dahi referans alınan bir modeli sizlerle paylaşmanın yerinde olacağını düşündüm.

John Boyd'un uçuş üniformasıyla bir fotoğrafı

Kaynak: Flickr aracılığıyla USMC Arşivi. CC-BY 2.0.

John Richard Boyd hem karakteriyle, hem de bir savaş stratejisti olarak Amerikan savaş uçakları F-15 ve F-16’da geçen emeği, Sovyet uçak ve uçaksavarlarına karşı geliştirdiği taktikler ile Vietnam Savaşı’na yaptığı katkıları, yaratmış olduğu sayısız makale ve brifing ile özellikle manevra harbi alanında yaptığı katkılarla Amerikan Ordusu’nun değişmesine sağladığı yardımlar vb. imzasını attığı birçok iş sebebiyle kimilerince 20. yüzyılın Sun Tzu‘sı sayılan değerli bir şahıstır.

Boyd’un belki de en çok bilinen çalışmalarından birisi, GUKİ döngüsü (ing. OODA loop) adını verdiği ve Gözlemleme, Uyarlanma, Karar verme ve İcra etme (ing. Observe, Orient, Decide, Act) aşamalarından meydana gelen dört aşamalı bir döngü modelidir. Bu modelin göründüğünden daha derin olduğunu ve meraklılarının Osinga’nın Science, Strategy and War kitabında -ya da vakti dar olanlar için bu özet blog yazısında- daha detaylı analizlere ulaşabileceğini hatırlatarak, gelin bu modele şöyle bir göz atalım.

Bir savaş pilotu, gökyüzünde intikal ederken tespit sahasına yabancı bir hava aracı girip bir belirsizlik durumu oluşturduğunda, hem bedeni hislerini hem de sahip olduğu teknik teçhizatı kullanarak gerçekleşen olaylar karşısında bir gözlemleme yapacaktır. Pilot, elde ettiği bulguyu uyarlanma safhasından geçirerek daha iyi gözlem yapabilmek için bir manevra yapmaya karar verecek ve müteakibinde bu kararı icra edecek ve tekrar döngünün başına dönecektir. Sürecin devam ederek bir it dalaşına dönüşmesiyle, iki pilot için bu döngü sürekli tekrarlayacaktır. Bu süreçte çevik davranıp doğru kararı en hızlı veren ve hasmının karar verme mekanizmasının içine girip onun hamlelerini önceden kestirip onu etkisiz hale getiren pilot, bu karşılaşmadan galip çıkacaktır.

Döngünün aşamaları

Aşağıdaki şemada döngünün aşamalarını detaylı olarak görebilir; görsel, vektörel grafik olduğundan sayfayı büyüterek ya da görsel üzerindeki linki tıklatarak detayları daha okunur hale getirebilirsiniz.

GUKİ döngüsü şeması

Kaynak: Wikimedia Commons aracılığıyla Patrick Edwin Moran. CC-BY 3.0. Tarafımdan Türkçeleştirildi.

Gözlemleme

Mümkün olduğunca çok kaynaktan, daha sonraki aşamalarda işlenip kullanılması için ham veri toplamaktır. Buradaki en önemli engel, eldeki kısıtlı gözlem unsurlarının, sayıca daha fazla bilgi kaynakları karşısında, ileriki aşamaların ihtiyaçlarını en etkin karşılayacak şekilde yönlendirilmesi ve kontrol edilmesidir. Bir nevi, istihbarat çarkının istihbarat ihtiyaçlarının tespiti ve toplama çalışmalarının yönlendirilmesi ve haberlerin toplanması aşamalarına tekabül eder ve genel olarak bir teşkilatın haber alma unsurlarınca (haber alma elemanları, casuslar, dinleme istasyonları, açık kaynaklar vs.) ifa edilir.

Uyarlanma

Bir önceki safhada toplanan ham verinin işlenip bilgiye dönüştürülerek olan bitene bir anlam verilmesidir. Boyd’a göre aşamaların en kritik ve önemli noktasıdır; çünkü diğer aşamaların akıbetini, bu aşamada hızlı olabilmek ve hasmın uyarlanma algoritmasını deşifre edip onun karar sürecinin içersine girebilmek belirler. Bu başarıldığında, hareketlerimiz hasma çok hızlı ve kaotikmiş gibi gözükür. Göreceli üstünlük sağlanmış olur ve artan bu ivme bir sonraki hamlelerin de başarılı olma olasılığını arttırır. Hasım içinse bu tam tersidir: gerekli hamleleri yapacak zamanı bulamaz (karar verme aşaması olumsuz etkilenir), kaybetmenin korkusuyla psikolojik dengesi hasar görür (uyarlanma aşaması olumsuz etkilenir), limbik sistemin etkinleşmesiyle neokorteks gibi rasyonaliteyi etkileyen bölgeler inhibe olmaya başlar, en ilkel hayatta kalma sistemi devreye girer: savaş, kaç ya da don (icra etme ve gözlemleme aşamaları olumsuz etkilenir). Bunun önüne geçebilmenin yolu da pilotu hem bedeni hem de psikolojik (özellikle stres anında frontal korteksini etkinleştirip amigdalanın duygusal tepkisini kontrol altına alabilmesini sağlayacak) olarak eğitmekten geçer. Bu ve bunun yanı sıra, ham verinin işlenmesinin ne kadar etkin olacağını belirleyen teorik temel faktörler şunlardır:

  • Kültürel gelenekler,
  • Analiz ve sentez yeteneği,
  • Önceki elde edilen deneyimler,
  • Yeni edinilen bilgiler,
  • Genetik miras

İstihbarat çarkında haberlerin işlenmesi aşamasına tekabül eder. İstihbarat analistlerince ifa edilir ve veriyi, işimize yarayacak bilgi ya da istihbarat yapan aşama olmasıyla da istihbarat sürecinin de en önemli aşamasıdır diyebiliriz. Çünkü analistin uyarlanma karakteristikleri, karar vericiye arz edilecek yönetici özetinin oluşmasında ve doğal olarak verilecek kararların akıbetinde büyük rol oynar. Özellikle psikolojik yatkınların bu süreci nasıl etkileyebileceği konusunda meraklı okuyuculara CIA‘in Psychology of Intelligence Analysis kitabını önerebilirim.

Karar verme

Basitçe eldeki bilgiler sonucu olası seçenekleri gözden geçirmek ve birinde karar vermektir. İstihbarat çarkının, istihbaratın yayımı ve kullanılması aşamasına tekabül eder. Karar vericilerce ifa edilir. İlerisini öngörebilme, bütüncül bir bakış açısına sahip olabilme vb. liderlik becerilerinin önemli rol oynadığı bir aşamadır. Karar verme aşaması sonucunda bir hipotez ortaya koyarız.

İcra etme

Bir önceki aşamada alınan kararın ya da hipotezin icra edildiği ya da sınandığı final aşamasıdır. Bu sınavın olumlu ya da olumsuz sonuçları gözlem havuzuna geri bildirimde bulunur ve döngü tekrar baştan başlar. İstihbarat bağlamında ise sürecin bütün aktörlerince ifa edilir ve aynı şekilde istihbarat çarkı da yeni istihbarat ihtiyaçlarının belirmeye başlamasıyla en başa döner.

Koronavirüs salgını

Eldeki verilere göre, salgının ilk belirtileri Aralık 2019 tarihinde Çin’in Wuhan kenti merkezde olarak gözlemlenmeye ve bu durum Ocak 2020 gibi uluslararası medya kanallarında yer almaya başladı. O zamandan bu yana olup bitenleri herkes az çok bildiğinden burada tekrar bir zaman çizelgesi ortaya koymaya lüzum görmüyorum. Ancak şunu söyleyebilirim ki virüsü bir hasım olarak kabul edersek, bu süreçte GUKİ döngüsüne uygun şekilde en çevik surette kendilerini uyarlayan ve gerekli önlem ve aksiyonları kolektif olarak alabilen milletler bu salgının galibi çıkacaklardır.

Türkiye, kimilerince yine geç olsa da bu süreçte kimi ülkeden daha çevik davranıp ilk süreçte birden fazla önlem almıştır. Müteakibinde verilen kararların, icra edilmesiyle gözlem havuzunda yeni girdilerin oluşması ile döngü her seferinde tekrarladı ve tekrarlamaya devam etmekte. Örneğin, birtakım işletmelerin kapatılması, özel ve vakıf hastanelerinin pandemi hastanesi yapılması ve 65 yaş üstüne sokağa çıkma sınırlandırılması gibi birbirini takip eden ve giderek daha da sıkılaşan önlemler alındı.

Halkın tepkisine ve herkesin kendi OHAL’ini ilan edip etmemesine göre devlet buradaki kontrolleri süreç ilerledikçe daha da sıkılaştıracaktır. Bir anda herkes için sokağa çıkma yasağı ilan edilmemesinin sebebi, bu sürecin en az zararla atlatılmak istenmesidir. Zorlu sokağa çıkma yasağı gibi ekstrem önlemler her ne kadar halk sağlığını korumak açısından etkili olsa da özellikle ekonomik açıdan zorlu dönemlerden geçen Türkiye için uzun vadede daha da büyük problemlere sebep olabilir. Herkes sokağa çıkmadığında, eninde sonunda herkesi doyurmanız gerekir, yalnızca ihtiyaç sahiplerini değil; belirsizlik halen daha önümüzü görmemizi engellerken bu uzun vadede sürdürülebilir değildir. Sosyal bir hayvan olan insanı uzun süreli kapalı bir alanda hapsedip hem agresifleşmesine hem de aç kalmasına sebep olduğunuzda, yağma, isyan, sivil itaatsizlik vb. kamu düzenini tehdit eden unsurlar baş vermeye başlar. Devletin birimleri muhakkak bütün bu gözlemlerin bir simülasyonunu (örn. insan kayıplarına karşı ekonomik kayıpların yaratabileceği sonuçlar) yapmakta ve bunları hem ulusal hem de uluslararası uyarlanma süreçlerinden geçirerek verilmesi zor kararları vermekte ve icra etmektedir.

Aynı mücadele ve döngü bireyler için de geçerlidir. Kendinize sorun: Peki ya siz, döngünün neresindesiniz?

Kaynakça

  1. Boyd, J. R. (2018). A discourse on winning and losing (G. T. Hammond, Ed.). Air University Press. https://web.archive.org/web/20200221052112/https://www.airuniversity.af.edu/Portals/10/AUPress/Books/B_0151_Boyd_Discourse_Winning_Losing.PDF
  2. Osinga, F. P. B. (2007). Science, strategy and war. Routledge.
  3. Türkgenci, Y. & Hançeri, S. (2018). Komuta ve kontrol. Özel, Y. & İnaltekin, E. (Ed.), Savaşın değişen modeli: Hibrit savaş (s. 63–72). Milli Savunma Üniversitesi Basımevi. https://web.archive.org/web/20180820091026/http://msu.edu.tr/img/DaireBaskanliklari/veritaban%C4%B1/TR_Hibrit.pdf
  4. Bulucu, M. (2019). OODA döngüsü ve TDL’ler. STM ThinkTech. https://web.archive.org/web/20200319213700/https://thinktech.stm.com.tr/uploads/raporlar/pdf/97201914442188_stm_ooda_dongusu_ve_tdl.pdf